ALİ EMMİ

Bir düşünür derki; Yaşam oyun gibidir. Önce başrolü oynarsınız, ardından yardımcı rolü, sonra diğerlerine sufle verirsiniz. Ve nihayet perdenin inişini görürsünüz.

Vakur ve ağırbaşlı bir  final perdesi  saygınlık halesiyle ebediyete uğurlandı. Ali Emmi.

Haksızlık esnekliğine kapalı duran yüreği parmakla gösterilecek biriydi ve akıl mücadeleciliği ile  ün salmıştı Ali Emmi.

Gezip görüp eğlendiğiniz yer ve mekanla  ilgili nereyi anlatırsanız anlatın O’nun mutlaka bir tanıdığı vardı.

 Hiç duyulmayan hiç tanınmayan insanların inanılmaz öykülerini bilirdi.

 Hoterli  Ali Emmi mahlasını kimseye ipotek ettirmedi. Kendisi için değil el için elini her taşın altına koydu. Beden diliyle akıl refleksleri eşgüdüm içerisinde çalışırdı.

Çocuklarıyla bir olayı müzakere ederken tereddütlü sözlerin ağızdan çıkacağını kestirir, ooğluum deyince evlatları onu kısa yoldan anlarlardı.

Diri bir dilin ağırlığı, satır aralığına emanet ettiği sözleriyle gizli bir yüke dönüşürdü onun dilinde. O, başkaları için anlam üretenlere engeldi.

Yol gösterici olurken kimlik değil kişiliğini öne çıkarırdı.

Gönül coğrafyamızda Ali Emmi ırmağının, sır, sabır ve edebini çok az kanaat önderi yakalayabildi.

Kendisinden daha uzağa taş atanları kıskanma yerine hep onlara özendi ve onları etrafa  tanıtmaya çalıştı.

Saygı sevgi mesafesini iyi ayarlardı. Zenginlik içinde olanlarla varsıl olmayanları, sağlıklı olanlarla düşkünleri, Sevk ve idare edenlerle yönetilenlerin münasebetlerini ince nüktelerle ayırt eder ve insanlara aktarırdı.

Saygısız, merhametsiz ve adaletsiz olanlar, onun bilek  değirmeninin iki taşı arasında hiç af bulmazdı.

Bir sözün ne anlam taşıdığı, bir yüzün ne ifade ettiği hükmü Ali Emmi’ nin mevzuatında ayrı bir yönergeye sahipti. O, bir sima okuyucusuydu.

Öfkenin hasatı olamayacağını bilenlerdendi. Rengini kaybetmiş her yer onunla renk bulurdu.

Kural koyan kural yıkan insandı.

Şahsına ait kaideleri ve tezleri vardı. Zor gördüğü ve uygun bulmadığı  önerileri, özgürlüğünü kısıtlamak olarak algılar, ördüğü yüksekçe duvarın arkasına kimseyi geçirmezdi.

İyilik sahnesini terk edenler için, Ali Emmi’ den edinecekleri çokça söz ve deneyimler olsa gerek.

Son zamanlarda evden çıkmama ve yatağından kalkmama kararlılığı, aynı zamanda Ali Emmi’ nin veda muhasebesiydi aslında.

O, Kumru Teyzeyi kaybettikten sonra geçirdiği dünya vaktini Hayat Yoldaşı’ na benzer birine ulaşmak için uğraştı. Herhalde bu mümkün olmayınca, kendisi eşinin yanına gitmeyi çare olarak gördü.

Vefatında, dost selamında teselli bulmak isteyen her yürek Ali Emmi’ nin yanındaydı.

Vaktinde, Kumru Hatunu’ yla  birlikte katıldığı her eş, akraba çokuntusunda ektiği tohumlar, başak olarak  musalla taşında on binler  onunla birlikte oldu.

Ali Emmi ’nin sessiz sevenlerinin, ona her gün dua gönderdiğinden kimsenin şüphesi olmamalı. İyilik ve  hayır ekip  dua olarak onu toplayan  Ali Emmi, ye  Allah rahmet eylesin. Nur içinde yatsın.

TBMM Başkanvekili Sn.Sadık YAKUT’un

Eğitim Danışmanı

İhsan Yalçınkaya