HAYATA ENGEL OLMAYALIM

Engellilerimiz, yüzlerinde engel tanımayan bir saflık ve masumiyet taşırlar. Zihinleri her daim çirkinliğe ve kötülüğe kapalı olan bu masum yavrularımızın, daima iyiliğe ve güzelliğe açık olan kalpleri vardır. Deneyimlerimiz, çocuklarımızın bu güzellikleri ömür boyu aynı duyarlılıkta devam ettireceğini göstermektedir. Ve elbette bu evlatlarımızı bağrına basan eli öpülesi anneler, bu şefkati sabırla himaye eden fedakâr babalar ve onların çevresinde bulunma, onlarla vakit geçirme onurunu yaşayan herkes ödüllerin en büyüğünü hak etmektedirler.

Onlar, engelli olan değil engelleri aşan ak kanatlı yavrularımızdır. Kendi benlik, beceri ve şahsına münhasır  özellikleriyle mutlu bir hayat sürdürmek  onların en doğal hakkıdır. Bu haklarını onlara verebilmek için Cumhuriyet tarihimiz boyunca engellilerimizle ilgili sayısız reform gerçekleştirilmiştir. Bu reformlar en çok son 14 yılda hayata geçirilmiştir. Tüm çalışmalar ışığında şu bir gerçektir ki, engellilerin yaşantılarını kolaylaştıracak en büyük yenilik onların hayatlarının gidişatına engel olmamak, tam tersi hayatlarını kolaylaştırmaktır.

Ülkemizde sayısal olarak bakıldığında 9 milyona yakın engelli yurttaşımız vardır. Onlar, sesleri duyulmayan, kimi zaman görülmeyen, önemsenmeyen, her şeyden önemlisi en temel kamusal haklardan dahi yararlandırılmayan ve bir köşede sessizce kaderini yaşayan yurttaşlarımız olarak bakılırken, sesleri duyulan, iş yapan, üreten ve varlıklarıyla katkı sağlama konumuna gelen bireyler olarak toplum hayatında yerlerini almışlardır.

Ülkemizde, engelliler “Evden çıkmasınlar!”, “Üretime-istihdama katılmasınlar!”, “Hayatlarını münzevi bir şekilde evlerinde bir odada devam ettirsinler!” düşüncesi ortadan kalkmıştır. Artık toplum hayatının vazgeçilmez parçası olmuşlardır. Bizler, her birimiz bir engelli adayı olarak üzerimize düşeni yapmalı, hayatı onlara kolay ve yaşanabilir hale getirmenin en büyük sorumluluk olduğu bilinciyle hareket etmeliyiz.

Engellilere acıyarak veya konuyla ilgili yoğun duygusallıklar yaşayarak sorunlarını çözmemiz mümkün değildir. Onlara fırsat oluşturarak sorumluluk üstlenmelerine izin vermek, cesaretlendirmek ve kendilerine güvenmelerini sağlamak, üretken olmalarının önünü açacak ve  hayatlarında yeni ufuklara yelken açmalarını sağlayacak, kişiliklerine yansıyacak bu önemli kazanımlar ancak eğitimle can bulur. Eğitim sayesinde hayatın doğal bir parçası haline getirilebilir. Onlar da “bizden biri olma” isteklerini hayal olmaktan çıkarır; mutlu, umutlu olurlar. ” Eğitimin Her Engeli Aştığı ” başarısının haklı gururunu ise hep birlikte yaşamış oluruz.

Herkesin bir engelli adayı olma ihtimalini göz ardı etmeden karşılıksız emek verdiğimiz çocuklarımızın bizlere Allah’ın bir lütfu olduğu fikrini aklımızdan çıkarmamak gerekir. Bulduklarımızı, aradıklarımız olarak görenlerden olduğumuzda, hatalardan kurtuluruz. Bizler, engellilerimiz hususunda ne aradığını bilen, bulmak için her tür çabayı gösteren rehberler, “kıymetlilerimizin” hayatının ışıkları olmalıyız. Allah her birine güç, kuvvet ve kolaylık versi

                                                                                                     İhsan YALÇINKAYA

                                                                                     Ankara İl Milli Eğitim Md. Yrd.